Kadının Toplumsal Eşitliği Komisyonu
Aslıhan Çakaloğlu,
Ekin Şen,
Müjde Tozbey,
Serpil Güvenç
Adım adım elimizden alınanlar
97 yıl önce kurulan cumhuriyet ülkemizde kadınların kurtuluşu adına atılan ilk büyük adımdır. Kadınlar ancak cumhuriyetin temel ilkesi laiklik ile yurttaş olarak kabul görmüşlerdir. Cumhuriyet öncesi toplumsal hayatları islami kurallara göre şekillenen, eşit akıl ve sorumluluk sahibi olmadıkları varsayılan ve eğitimden yoksun bırakılan kadınlar için cumhuriyetin kamusal alanda sağladığı seküler dönüşüm eşitliğe giden yolda oldukça önemli bir tarihsel ilerlemedir.
Cumhuriyetin kuruluşu ile birlikte kadınların üzerindeki baskı önemli ölçüde ortadan kaldırılmıştır. Örtünme zorunluluğu sonlandırılmış, karma eğitime yönelik yasal düzenlemeler yapılmış, eğitim hakkından mahrum olan kız çocuklarının okullaşma oranları ve eğitim seviyesi hızla artmıştır. Kamuda istihdamı desteklenen, işgücüne katılımı belirgin şekilde artan kadınlar cumhuriyetle birlikte toplumsal yaşantıda nihayet görünür olmaya başlamışlardır. Seçme ve seçilme hakkına pek çok ülkeden daha erken kavuşan kadınlara 1926 Medeni Kanunu ile boşanma hakkı tanınmış, miras, çocukların velayeti ve mal tasarrufu konularında kadın ve erkek arasında yasal eşitlik sağlanmıştır.
Cumhuriyetin aydınlanmacı ve ilerici karakterinde dünyanın 20. yüzyılı devrimlerle ve özellikle de 1917 Büyük Ekim Devrimi ile karşılamasının etkisi açıktır. Ancak ilerici ve halkçı işçi sınıfı iktidarlarının karşı devrimlerle devrildiği geçtiğimiz yüzyılın sonu itibarıyla, Türkiye Cumhuriyeti kuruluş dönemindeki aydınlanmacı ve ilerici karakterini tamamen kaybetmiştir. Sadece kamusal alanla sınırlı kalan, toplumsal yaşamda kalıcı olması sağlanamayan laiklik kurumlardan bile tasfiye edilmiş, her türlü gerici ideolojinin önü açılmıştır. Tarikat ve cemaatlerin örgütlenmesinin yolu ardına kadar açılmış, üstelik bu süreç “özgürlük” olarak pazarlanmıştır. Sonuç sınıf siyasetinin yerini kimlik siyasetinin, kamusal alanın yerini özel alanın almasıdır. Özellikle dinci AKP iktidarında belirgin artış gösteren eğitim ve hukuk alanındaki gerici uygulamalar okullardan uzaklaştırılan, tarikatlara teslim edilen ve çocuk yaşta evliliklere zorlanan kız çocuklarının her yönüyle istismarı ile sonuçlanmıştır. Kısaca tüm bu sürecin en çok etkileneni kadınlardır.
Dinci gericilik güçlendikçe kadınların siyasal ve toplumsal yaşamdaki yeri sorgulanır hale gelmiştir. Eğitimin adım adım dinselleştirilmesi kadın emeğinin değersizleşmesi, kadına yönelik şiddet ve baskının artması ve kadının toplumsal statüsünde gerilemeye neden olmuştur. Bu gerileme kadının medeni haklarına, can güvenliğine, ekonomik özgürlüğüne saldırı ile devam etmektedir. Ancak cumhuriyetin tasfiyesi ile doğru orantılı yürüyen bu sürece boyun eğmeyeceklerini defalarca kanıtlayan kadınların siyasal islamın geri püskürtülmesi ve kapitalizmin teşhirinde de önemli bir rolü olacağı açıktır. Bu nedenle yeni bir cumhuriyet ve emekçilerin sosyalist iktidarı için kadınlar cumhuriyetin kazanımlarından vazgeçmemeli, aksine bu kazanımları daha ileriye taşımak için örgütlenmelidir.
Eşitlik için yeni bir cumhuriyet!
- Yeni Cumhuriyet’imizde kadınların toplumsal eşitliğinin sağlanması için yaşama geçirilecek uygulamalar ekonomik ve toplumsal özgürlükler temelinde ele alınacaktır.
- Kadınların toplumsal konumları söylendiği gibi aile içindeki geleneksel rolleri ya da hane bütçesine yaptıkları maddi katkı ile değil, toplumsal üretime katkıları ile belirlenir. Bu nedenle kadınların çalışmasının önündeki toplumsal ve geleneksel tüm engellerin kaldırılması ve kadınların toplumsal gelişmenin eşit ortakları olması cumhuriyetin en önemli hedeflerindendir. Üstelik bu sadece kadınların değil, tüm toplumun lehinedir. Nüfusun yarısının oluşturan kadınların işgücüne katılımı hem ülkenin insan gücünü daha verimli ve etkili kullanmasını hem de çalışmanın toplumsallaşmasını sağlayacaktır.
- Yeni Cumhuriyet emekçilerin etnik köken, din, dil, yaş, engellilik ve cinsiyet gibi nedenlerle ayrımcılığa maruz kalmasını yasaklayacak ve eşit işe eşit ücret ilkesinin yaşama geçirilmesini sağlayacaktır. Tüm yurttaşların çalışma, sosyal güvence, mesleki eğitim ve öğrenim hakkını garanti altına alacaktır.
- Kadınların çalışabilmesi ve toplumsal ilerlemenin eşit unsurları olabilmeleri için anneyi çocukla ilgili sorunlar ve yüklerden kurtarmak devletin sorumluluğunda olacaktır.
- Ücretli gebelik izin süresinin uzatılması ve kadınların doğumdan sonra işe geri dönebilmelerinin yasal olarak garantilenmesi Yeni Cumhuriyet’in ilk uygulamalarından olacaktır. Doğum sonrası işe dönen kadınların süt çocuğu çağındaki çocuklarını emzirmeleri için yeterli izin süresinin ve işyerinde buna uygun mekanların olması için iş kanunları yeniden düzenlenecek, bu düzenlemelerin esnetilmesi söz konusu olmayacaktır.
- Çalışan kadın sayısına bakılmadan tüm işyerlerinde ve mahallelerde yaygın olarak ücretsiz kamusal kreşler kurulacaktır. Kadınlar için annelik çocukların güvenliği, eğitimi ve sağlığı için sürekli endişe duyulan bir konu olmaktan çıkacak, böylece bir yandan yeni kuşakların sağlıklı ve nitelikli bireyler olmaları, diğer yandan kadınların işgücüne en üst seviyede katılımı sağlanacaktır.
- Bugün kadınların doğal işi gibi kabul edilen hasta ve yaşlıların bakımı kamusal bir hizmet olarak yeniden düzenlenecektir. Yeterli sayıda hasta bakım evi ve yaşlıların emeklilik hayatlarını sosyal ve verimli bir şekilde geçirmelerinin sağlanacağı tesis kurulacaktır.
- Yeni Cumhuriyet’te kamulaştırılan bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması yeni ve geniş bir istihdam alanı yaratacaktır. Böylelikle kadının ev ve aile eksenli tanımlanmasına neden olan koşullar ileriye doğru değiştirilmiş olacaktır.
- Aile kurumunda eşlerin eşit sorumlulukları vardır. Aileyi düzenleyen yasalar velayetten boşanmaya kadın aleyhine düzenlemelerin her türlüsünden arındırılacaktır.
- Yeni Cumhuriyet’te kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık kati olarak yasaklanacaktır. Kadın cinayeti ve şiddeti failleri için bir ceza indirimi veya af söz konusu olamaz. Şiddet gören kadını korumak devletin yükümlülüğüdür.
- Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde hukuksal düzenlemelerin ötesinde kadınları toplumsal yaşantıda baskı altında tutan muhafazakar ideolojilerin etkisi kırılacaktır. Bunun için yeni cumhuriyetin esnetilemez laiklik ilkesi hayati önemdedir. Laiklik, dini siyasal ve kamusal alanın dışına çıkarmasının yanında dinin toplumsal hayatı belirlemesine de son verir. Bu nedenle biçimsel bir yasal düzenlemenin ötesinde maddi koşulların ve bununla ilişkili olarak düzenin eğitim, hukuk, medya gibi üst yapı kurumları da laik bir anlayışla örülecektir.
- Bir toplumun ne kadar gelişkin olduğu kadınların ne kadar özgür olduğu ile doğru orantılıdır. Kadınların toplumsal üretime katılımı kadar siyasal ve kültürel alanda güçlenmeleri de bu nedenle çok önemlidir. Hedef kadınların ülke yönetimi ve yeni toplumun inşasına her alanda eşit olarak katılmasıdır. Bunun için kadınların tüm genel ve mesleki alanlarda eğitimi desteklenecek, özgün yeteneklerini geliştirebilmeleri ve inisiyatif almaları sağlanacaktır.
13. Yeni Cumhuriyet’te tüm hakları anayasa ve yasalarla güvence altına alınmış olan kadınların hayatlarındaki ilerlemenin biçimsel değil, pratik ve gerçek olabilmesi için kadınlar tam ve gerçek bir eşitlik sağlanana kadar örgütlü mücadelelerini devam ettirecektir.