Kategoriler
Açıklama

AKP Anayasa Yapamaz!

Muhalefet partileri bir süredir “güçlendirilmiş parlamenter sistem” talepleri bağlamında bir anayasa değişikliğini gündemde tutuyordu. AKP şimdi bunu bir fırsata dönüştürme peşinde; küçük ortağı da “hınk deyicisi” rolünde.

Siyasal İslamcı partinin faşizan bir “başkancı” rejimle yetinmeyeceği sürecin başından beri belliydi. Kendi rejimini bir türlü inşa edememenin sıkıntılarını aşamıyor olsa da, büyük ölçüde yıktığı Cumhuriyet yerine bir İslamcı rejim inşası hedefinden vazgeçmesi mümkün değildi. Mümkün değildi, çünkü menzile varamadan ideolojik olarak tam tükenişini kabullenmiş olurdu. Dolayısıyla, hedeflediği rejimi kuracak bir anayasa her zaman gündemindeydi. Bunun için de, anayasaya yama gibi eklediği “başkancı” rejimi güçlendirmek zorundaydı.

Mevcut anayasayla da istediği her şeyi yapabiliyor hatta bu anayasaya  bile bağlı kalmayabiliyorsa da, “laikliğe karşı eylemlerin odağı olmak”tan suçlu görülüp ceza almış bir siyasal hareketin, ayrıca, sürekli olarak işlediği anayasal suçlar yükünü sırtında taşımayı sürdürmesi beklenemezdi.

Ancak iktidar bloğunun bir anayasa değişikliği yapması artık mümkün değildir. Bunun nedeni, iktidarın Meclis’teki sayısal yetersizliğinde aranmamalı. Bunu aşabilmenin yollarını bulsa dahi amacına ulaşamayacaktır.

Cumhuriyeti zihinlerde yıkamayan, İslamcı bir rejimi zihinlere yerleştiremeyen bir iktidarın yeni bir rejim kurma meşruiyeti yoktur.

Sermayeye ve gericiliğe hizmeti var gücüyle sürmekle birlikte ideolojisi aşınan, yıkıcı olduğu kadar kurucu olamayan, toplumsal desteği sürekli gerileyen bir iktidarın yeni bir rejimin yeni anayasasını yapabilmek bakımından ne meşruiyeti ne de ehliyeti vardır.

AKP, artık anayasa yapamaz. Ona bu yolu açacaklar da aynı gayri-meşruluğa ortak olurlar.

Bundan böyle  Türkiye’de sadece “başkancı rejim”i kaldırmayı hedefleyen bir anayasa değişikliği de hedeflenemez. Türkiye böyle bir kısırlığa mahkum edilemez.

Türkiye’nin yeni bir AKP anayasasına ihtiyacı yoktur. Türkiye’nin yeni bir sermaye veya TÜSİAD anayasasına da ihtiyacı yoktur. Türkiye’nin, mevcut muhalefet ittifakı tarafından, orta yol bulmak adına, anayasal kazanımlarımızdan olan laiklik ve sosyal devlet gibi kavramlardan ödünler verilmesine de tahammülü yoktur. Dayanışma Meclisi, yeri ve zamanı geldiğinde, ortaya çıkabilecek bu tür tehlikeli eğilimlere karşı kararlı duruşunu da kamuoyuyla paylaşacaktır.

Dayanışma Meclisi, iktidardan gelebilecek yeni Anayasa girişiminin hiçbir görüşme olmaksızın peşinen ve toptan reddedilmesini savunmaktadır.

Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır, evet. Ama bu, merkezinde emeğin olduğu, emekçi sınıfların benimseyip desteklediği bir Emeğin Cumhuriyeti anayasası olabilir ancak.

Dayanışma Meclisi işte böyle bir anayasanın vücut bulması için tüm gücünü seferber etmeye hazırdır.

AKP’nin ve sermayenin mevcut ve planlanan anayasalarına hayır! Emeğin Cumhuriyeti’nin anayasasına evet!