01.09.2022
Nazi Almanya’sının bundan 83 yıl önce Polonya’ya saldırdığı tarihin unutulmaması için belirlenen 1 Eylül Dünya Barış Günü bu yıl ülkemiz emekçilerinin barış ihtiyacını daha da şiddetle hissettikleri bir ortamda kutlanıyor.
Türkiye’nin kuzeyinde ve güneyinde emperyalist vekâlet savaşları devam ederken, Dünyanın içinde bulunduğu durum geçen yüzyılın iki paylaşım savaşının öncesindeki durumla çarpıcı benzerlikler gösteriyor.
Doymak bilmeyen kâr iştahıyla yeni pazarlar arayışını yükselten ve bu uğurda nükleer silahları kullanarak insanlığı yeryüzünden silmeyi dahi göze almış görünen kapitalist düzen savaşsız yaşayamayacağını her gün yeniden ortaya koyuyor.
Süren ve genişleme riski taşıyan savaşlar, silah üreticilerinin zenginliklerine zenginlik katarken kapitalist düzen içerisinde hayatta kalma mücadelesi veren emekçiler için daha da yoksullaşma ve ölümden başka bir anlama gelmiyor.
Türkiye’yi yöneten sermaye düzeni ve onun temsilcisi siyasal İslamcı iktidar, bu çarpık ve sömürücü düzeni sürdürebilmek için savaş ve yayılma politikasından vazgeçmek niyetinde görünmüyor.
Bu karanlık tabloyu değiştirmek mümkün ve acil.
Dayanışma Meclisi, Türkiye’de ve dünyada barışın bir ihtiyaçtan öte emekçi halklar için bir zorunluluk olduğu gerçeğinden hareketle, emekten ve onurlu bir yaşamdan yana tüm çevreleri savaşın ve savaştan zenginleşenlerin barınamayacağı, sömürünün ortadan kaldırılıp barışın hâkim olacağı yeni bir düzen için verilecek ortak kavgaya çağırıyor.
Dayanışma Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu