Kategoriler
Açıklama

Boğaziçi Üniversitesi’ne yapılan atamayı ve öğrencilere uygulanan şiddeti kınıyoruz

Üniversiteler toplumsal ve kamusal kurumlardır; özel vakıf üniversiteleri dahi yaptıkları hizmetin niteliği gereği kamusaldırlar. 
Dolayısıyla üniversite yönetimleri siyasi alandakilerin  keyfine ve otokrasi heveslerine göre düzenlenemez.
 
Üniversiteler, toplum, insan ve doğa yararına bilimsel bilgi üretmeye, toplumsal yaşamla ilgili her türlü sorunu belirlemeye ve çözüm önerileri geliştirmeye odaklanmış kurumlardır.
 
Üniversitelerin yetkin bir konuma gelmeleri uzun yıllar sürer; bu nedenle yıllar içinde pekişen kimlik ve geleneklerinin özenle korunması gerekir.
 
Üniversiteler ancak liyakatın ve bilimsel yetkinliğin esas olduğu; laik ve kamucu anlayışların yerleştiği ve idari özerkliğin sağlandığı ortamlarda yetkin bir şekilde görevlerini yürütebilirler.
 
Üniversitelere, aktif siyaset yapmış olanların, iktidara ve ideolojisine yandaşlığı belirgin olan kişilerin rektör olarak atanmasından özellikle uzak durulmalıdır.
 
Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan olay, üniversiteleri piyasanın ve sermayenin kulu yapma projesinin, iktidara sadakatla güçlendirilmiş devamıdır. Bu, Türkiye’nin tüm üniversitelerine giydirilen bir deli gömleğidir. 

Boğaziçi Üniversitesi örneğinde, öğrencisi ve öğretim üyesiyle, eski mezunuyla bu siyasi kayyım atama baskısına güçlü bir tepki verilmesi, üniversitenin geleneğine sahip çıkılması, demokratik bir hakkın kullanımıdır, baskılara karşı direnmedir ve her türlü övgüye layıktır.

Öğrencilerin ve akademisyenlerin itiraz edemediği ve en küçük direnişin polis şiddetiyle karşılandığı, bu şiddetin öğrenci evlerine kadar sürdürüldüğü yer artık üniversite değildir, ülke de artık bir melez demokrasi bile değildir.

Kapısına kelepçe takılan bir üniversitede bilim üretme zemini kaybolur; bu üniversitenin mezunlarını ülkede tutmak da iyice hayal olur.
 
Dayanışma Meclisi, bu rektör atama kararının derhal geri alınmasını, atanan rektörün derhal istifa etmesini ve Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan polis şiddetinin ve diğer baskı türlerinin hemen son bulmasını talep etmektedir.