Kategoriler
Açıklama

İsrail’in ırkçı, yayılmacı ve saldırgan politikalarını kınıyoruz!

İsrail işgal ettiği topraklarda yıllardır Filistinlilere karşı sistematik mülksüzleştirme, zorla yerinden etme ve ülke dışına sürmeyi öngören politikasını uygulamaktadır. Doğu Kudüs’teki Şeyh Cerrah mahallesinde on yıllardır yaşayan Filistinli aileler, İsrail kolluk güçleri ve yerleşimcilerinin ırkçı saldırıları altında zorla evlerinden tahliye edilmekte, gasp edilen evleri İsrailli yerleşimcilere verilmektedir.

Mayıs ayı başından beri Doğu Kudüs’te yaşanan sivil direnişe karşılık İsrail’in başta çocuklar olmak üzere eylemcilere gösterdiği aşırı orantısız şiddet ve Gazze Şeridi’ne yönelik yürüttüğü hava saldırıları çok sayıda çocuk, kadın, genç, yetişkin insanların yaşamına mal olmuştur. Bundan böyle gerçekleştirilecek her türlü askeri harekâtın daha fazla insan hayatına mal olacağı açıktır. Birbirini sınamaya yönelik gerçekleştirilen ve bundan sonra gerçekleştirilecek olan askeri harekâtlar çatışmayı büsbütün içinden çıkılmaz hale getirme
potansiyeline sahiptir. Çatışmanın derhal durdurulması elzemdir.
Kurulduğu günden bu yana emperyalist güçlerin bölgedeki “tam yetkili” ileri karakol komutanlığını yapan İsrail, işlediği insanlık suçlarının hesabını vermeden ve hiçbir uluslararası yaptırıma maruz kalmadan Filistinlilere karşı sistematik şiddet kullanma politikasını
sürdürebilmektedir. İsrail’in, işgal ettiği Filistin topraklarında işlediği suçlar ayrıca “savaş suçu” niteliğindedir. ABD’nin engellemesi sonucunda BM Güvenlik Konseyi çatışmalara son verme çağrısına ilişkin ortak bir açıklama dahi yapamamıştır. Dayanışma Meclisi, bu
saldırganlığa ve emperyalist ikiyüzlülüğe dikkati çekmeyi görev bilmektedir.

Dayanışma Meclisi, aynı zamanda, siyasal İslam’ın Filistin’in haklı ve meşru mücadelesini Müslüman-Yahudi karşıtlığına indirgemesinin, Filistin halkının mücadelesine zarar verdiğinin altını çizmektedir.

Dine dayalı karşıtlık, Filistin sorununun temelindeki işgal, yayılma, zorla sürme, mülksüzleştirme, ırkçı şiddet, savaş suçu ve emperyalizmin ortaklığı gibi temel konuların tartışılmasını daha başlamadan sona erdirmekte ve bu ayrımdan beslenen İsrail’e ve Gazze Şeridi’ndeki köktendinci siyasi partilerin ortak değirmenine su taşımaktadır. İsrail’in gerici siyasetlerine de daha fazla dinsel ve etnik düşmanlık ve iç politika rekabet malzemesi olanağı vermektedir.

Dayanışma Meclisi, Filistin halkının gerçekten ihtiyacı olan desteğin, onların temel sorunlarını sürekli ve ısrarlı şekilde gündemde tutmakla başlayacağını vurgulamaktadır.

Dayanışma Meclisi, İsrail’in ırkçı, yayılmacı ve saldırgan politikalarını kınamakta ve Filistin halkının haklı ve meşru bağımsızlık taleplerinin yanında yer almaktadır. İsrail derhal Filistinli sivilleri hedef alan askeri operasyonlarını sona erdirmeli ve Filistin halkının meşru egemenlik haklarını tanımalıdır.

Dayanışma Meclisi, Filistin’de işlenen suçun sürdürülmesinde en büyük payın emperyalizm olduğuna dikkat çekmekte, İsrail yönetiminin işlediği suça emperyalizmin de ortak olduğunu ve birlikte yargılanmaları gerektiğini duyurmayı görev bilmektedir.