Kategoriler
Açıklama

“Uzaktan Çalışma Yönetmeliği” Kabul Edilemez

Uzaktan/Evden Çalışan Emekçilerin Yanındayız

Yıllardır uygulanan ve insanları “kolay, pratik, masrafsız, yaratıcı” sloganlarıyla kendi hücresine kapatmayı hedefleyen uzaktan/evden çalışma son bir yıl içerisinde, pandemi bahanesiyle, özellikle zihin emeği gerektiren tüm sektörlerde hemen hemen tüm emekçilere benimsetildi. Bundan böyle emekçilerin çalışma hayatına devamının olmazsa olmaz yolu olarak gösterildi.

Şimdi de sermaye adına iktidar eliyle hukuki dayatmaya dönüştürülüyor. Artık emekçilerin pandemi ya da zorunlu(!) koşullar olsun olmasın uzaktan, kendi evlerinden çalışmayı tercih etmemek gibi bir “lüksleri” olamayacak. Çünkü, 10 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren “Uzaktan Çalışma Yönetmeliği” ile, sermaye, büro emekçileri ve konfeksiyon işçileri başta olmak üzere evden iş görebilen tüm emekçilerin hem çalışma hayatı hem de özel hayatı, kısaca tüm hayatı üzerindeki tasarrufunu/denetimini meşrulaştırmaya yöneliyor.

Sermaye düzeninde uzaktan çalışmayla, artık patron, şef veya “seksiyon” amiri de evin, ailenin bir parçası, hatta evin/ailenin gerçek reisidir. Zamanla, istediği anda işine/oturuşuna/mesaisine karışmakla kalmayacak, ne yiyeceğine, nasıl giyineceğine, ne zaman gülüp ne zaman sinirleneceğine, çocuklarını nasıl terbiye edeceğine, yatak çarşafının ne renk olacağına, nelere inanmanın hayırlı olacağına ve giderek emeğinin ne kadar yetersiz olduğuna o karar verecektir. Uzaktan/evden çalıştırma sömürünün artırılmasına yönelik bir uygulamadır.

***

Salgın sürecinde zorunlu uzaktan çalışma koşullarına mecbur kalan emekçilerin önemli talepleri bulunmaktadır.  8 saatlik iş günü emekçilerin tarihsel kazanımıdır. Uzaktan veya iş yerlerinde çalışırken gasp edilemez. Öğle yemeği ve molalar haktır. Uzaktan çalışmalarda, haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılmalıdır. Mesai saatleri dışında, kullanılabilecek tüm iletişim kanallarından ulaşılamaz olma hakkı olmalıdır. Uzaktan çalışma için belirlenmiş iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulmalıdır. İş yerinde çalışırken olduğu gibi çalışma ortamı için gerekli bilgisayar, program, çalışma masası, sandalye, fare, klavye, ayak altlığı vs. ekipmanların sağlanmasında sorumluluk işverene ait olmalıdır. Ekran takibi ve gözetlenmesi ya da kamera açma zorunluluğu gibi özel hayatın gizliliğini ihlal eden tüm uygulamalar yasaklanmalıdır. İş yerinde psikolojik taciz ve sistematik baskı uygulamaları durumunda çalışan beyanının esas alınacağı iş sözleşmelerine eklenmelidir. 

İş yasasına 2016’da eklenen uzaktan çalışmayla ilgili yönetmelik, tepkiler nedeniyle 5 yıldır yayınlanmamıştır. Salgında bu yöntemin yoğun kullanılması bir fırsata çevrilerek yönetmelik çıkartılmıştır. İşçinin talebi ya da onayı aranmaksızın karar vericinin patron olmasına izin verilmesi, yönetmelikte işçinin adının olmadığını göstermektedir. Bu yönüyle çağdaş bir kölelik düzenlemesidir. Yönetmelik emek kesiminin taleplerinin hiçbirini karşılamamaktadır. Uzaktan çalışan emekçilerin bu Uzaktan Çalışma Yönetmeliği ve ona göre imzalamaya zorlanacakları sözleşmeler kabul edilemez. Çalışma koşulları ve sürelerine ilişkin düzenlemelerin hiçbirinde işçi sınıfının tarihsel mücadelesiyle edinilmiş kazanımlar, tarafların eşit ve adil konumlara sahip olmadığı bir düzende  pazarlık ve anlaşmalara konu edilemez. Uzaktan çalışan emekçiler sermayenin bu şekilde hayatlarına müdahale etmesine karşı çıkmalıdır. Sendikalaşma silahını patronların insafına terketmemelidir. Uzaktan çalışan emekçiler tüm diğer emekçilerle birlikte sınıf mücadelesinin saflarından ayrı düşmemelidir.

Dayanışma Meclisi bu mücadelede uzaktan çalışan emekçilerin yanındadır.